İş yaşamında “sorunsuz” sorumsuzluk!
Zor iş şu sorumluluk sahibi olma durumu! Zaten hayata geldiğinde başlıyor ardı arkası kesilmiyor sorumlulukların. İlk önce ailene, anne babana karşı oluyor sorumluluğun, sonra büyüdükçe varsa kardeşlerine, kuzenlerine, annaneye babanneye, okulda öğretmenlere, okul bitince işine, sonra evlenince eşine ilişkin hep sorumluluk dolusun yıllarca.
İş yaşamında, sorumluluğunu bilmeyenler ise "başa bela"! Kimi vardır, "sorunlu sorumlu", kimi var "sorunsuz sorumsuz":) Her çeşit ortaya karışık valla! Aslında iş olsun ev olsun arkadaşlık olsun aile olsun, sorumluluğunu bilen kişi heryerde ona sahip de çıkıyor. Kişilik meselesi bence tamamen. Sorumsuz adam, her yerde sorumsuz. Ama bakın, hep neşelidir, hep eğlencelidir. En mutlusu odur ekip çalışanlarının. "Sorunsuz"dur çünkü; dert etmez. Dert etse böyle mi olurdu?!!!
Kesinlikle sorun yapmayan insan, sorumlu da olamıyor! Etrafındakilerin durumdan çokça rahatsız olduklarından da bir haber! Ohhh var mı böyle keyif? Bir bilse, ondan beklenen ne çok şey var!! Bir anlasa! Bir anlasa onun yapmadığı herşey için , içini kemiren ne çok kişi var!!! Şu işi bitirse artık diye beklenirken; bir süre sonra nasıl olsa yapmamıştır, kesin yetişmez diye yorumlara açılırken, işte bu sıralarda "sorumsuzluk" yerini "güvensizliğe” teslim eder.
İş oraya gelene kadar, bunlarla çalışan sağlam insanlara ne olur asıl problem o tabi. İşte o insanlar da, uzun süren sabrın selamet getireceğini beklerken, asıl karakterlerindeki normallikten uzaklaşarak sinir sistemi yıpranmış kişilere dönüşür!
Toplum sağlığı sırf bu "sorumsuz"lar yüzünden, dalga dalga bozulur, dalga dalga toplum duyarsız, duygusuz, bir o kadar da mutsuz olmaya başlar. İşte bu yüzden mutsuz bir toplumun oluşmasına katkıda bulunmadığınız ve sorumlu olduğunuzu unutmadığınız “sorunsuz” günler dilerim.
Gülçin Aşkın Çetin
Orijin Danışmanlık-Eğitim Uzmanı